21 Ağustos'ta rapçi Kanye West (şimdi Ye olarak adlandırılıyor) Solana Blok Zinciri'ne dayalı "YZY" adlı kripto varlıklar projesini duyurdu. Ye, bu projenin tamamen yeni bir on-chain ekonomik sistem inşa etmeyi amaçladığını belirtti. Ancak, bu iddialı plan kısa sürede tartışmalar ve kargaşalarla karşılaştı.

Ye'nin büyük etkisiyle, YZY tokeninin piyasa değeri kısa sürede 3 milyar dolara fırladı. Ancak bu durum uzun sürmedi, sadece birkaç saat sonra büyük çapta satışlar nedeniyle piyasa değeri 1 milyar doların altına düştü ve yatırımcılar 20 milyon dolardan fazla kayıp yaşadı.

YZY tokeninin dağıtım modeli geniş çapta sorgulamalara yol açtı. Proje beyaz kağıdı, tokenlerin %70'inin Ye ile ilişkili şirketler tarafından tutulduğunu, yalnızca %20'sinin ise halka arz için ayrıldığını gösteriyor. Bu dengesiz dağıtım şekli, projenin adilliği hakkında soru işaretleri doğuruyor. Daha da endişe verici olan, blok zinciri analiz platformlarının bazı yatırımcıların resmi olarak piyasaya sürülmeden önce sözleşme adresini öğrendiğini ve bu sayede 1.5 milyon dolar kazandığını tespit etmesidir; bu şüpheli içeriden alma işlemi, projenin güvenilirliğine ciddi şekilde zarar vermektedir.

Bu olay, sadece ünlü token projelerinin genel olarak şeffaflık eksikliği sorununu ortaya çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda düzenlemeler üzerine düşünceleri de tetikledi. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), daha önce ünlülerin kripto paraları tanıtma eylemlerini araştırmaya başlamıştı; Ye'nin bu eylemi, muhtemelen düzenleyici otoritelerin yeni bir ilgi odağı haline gelecektir.

İronik bir şekilde, Ye daha önce "hayran hasadı" tarzı token projelerini açıkça eleştirmişti, ancak şimdi bunların içinde yer alıyor, bu çelişki kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Şu anda, YZY tokeninin fiyatı yaklaşık 1,15 dolar seviyesine geriledi ve piyasa değeri 345 milyon dolara düştü.

Bu olay, kripto varlıklar pazarının yüksek risk özelliklerini bir kez daha vurguladı. Bize hatırlatıyor ki, blok zinciri ve kripto varlıklar alanında, ünlülerin desteklemesi olsa bile, yatırımcıların mantıklı kalmaları, projelerin kendilerinin değerini ve potansiyel risklerini derinlemesine anlamaları gerektiği önemlidir. Aynı zamanda, sektör düzenlemesinin güçlendirilmesi ve projelerin şeffaflığının artırılması gerekliliğini de ortaya koyuyor; bu da yatırımcıların çıkarlarının daha iyi korunmasını ve sektörün sağlıklı gelişimini teşvik etmeye yardımcı olacaktır.