Bitcoin'in Değeri Üzerine Konsensüs ve Gelecek Görünümü

Bitcoin, merkeziyetsiz bir blockchain parası olarak, 2009 yılında doğduğundan beri 12 yıl geçmiştir. Satoshi Nakamoto tarafından merkezi para birimlerinin eksikliklerine olan güvensizlik temelinde yaratılan bu dijital varlık, göz ardı edilemeyecek bir finansal fenomen haline gelmiştir. Bazı ünlü bankaların da dediği gibi, 12 yıl boyunca sürekli gelişen bir şeyi basitçe balon olarak görmek mümkün değildir.

Son zamanlarda, Bitcoin'in değeri giderek daha fazla kabul görmektedir. 2021 yılının Ocak ayının başında, Bitcoin fiyatı 40.000 dolarlık eşiği aşarak 41.940 dolarlık tarihi bir zirveye ulaştı ve bir buçuk ay içinde değeri iki katından fazla arttı. Daha sonra bazı dalgalanmalar yaşansa da, 20 Ocak itibarıyla Bitcoin'in fiyatı hala 35.000 dolar civarındaydı. Bu tür dalgalanmalar aslında öngörülebilir ve makuldür. Bitcoin, merkeziyetsizlik ve anonimlik gibi özelliklere sahip olduğundan, piyasa dalgalanma aralığı nispeten daha geniştir. Veriler, Bitcoin'in günlük ortalama dalgalanma oranının %3,75 olduğunu gösterirken, 12 Mart 2020'de Bitcoin bir günde %50'den fazla bir düşüş yaşadığı aşırı bir durumla karşılaştı.

Mevcut Bitcoin piyasasının en belirgin özelliği, kurumsal yatırımcıların büyük ölçekli girişidir. 2017'deki çoğunlukla perakende yatırımcıların yönlendirdiği boğa piyasasının aksine, bu seferki yükseliş daha çok kurumsal yatırımcılar tarafından yönlendirilmektedir. Verilere göre, 2021 yılının Ocak ayı ortasında bir dizi büyük Bitcoin transferi gerçekleşti ve tek bir işlem tutarı yüz milyonlarca dolara kadar çıktı. Sadece 11-15 Ocak tarihleri arasında 65 büyük transfer tespit edildi ve bunların 19'u anonim cüzdan adreslerinden geldi. İlgili toplam Bitcoin miktarı 92201 adet olup, yaklaşık 3.5 milyar dolara denk geliyor.

Bitcoin'in sahiplik yapısı da yüksek derecede merkeziyetçi bir özellik göstermektedir. 15 Ocak 2021 itibarıyla, dünya genelinde yalnızca %0.00695 oranındaki Bitcoin adresi, Bitcoin'in %42.5'ine sahiptir. Bu yapısal değişiklik, kurumsal yatırımcıların ve büyük yatırımcıların gelecekte Bitcoin piyasası üzerinde daha büyük bir etki yaratacağı anlamına gelmektedir.

Bitcoin'ın finans alanında sağlam bir yer edinmesinin büyük ölçüde benzersiz özelliklerine bağlıdır. Öncelikle güvenlik. Bitcoin'in tasarımı, temel mantıktan çeşitli bileşenlerine kadar, güven mekanizmasını güçlendirmeye odaklanmıştır. Teorik olarak, ağa saldırıda bulunmak için %51'den fazla işleme gücüne sahip olmak gerekir ve son 12 yılda Bitcoin ağı sayısız saldırıya karşı dayanıklılığını kanıtlamıştır; bu, güvenliğinin en iyi kanıtıdır.

İkincisi, kıtlık ve kopyalanamazlıktır. Bitcoin'in toplam miktarı 21 milyon ile sınırlıdır ve 2140 yılına kadar madenciliği durması beklenmektedir. Bu yapay olarak belirlenmiş kıtlık, Bitcoin'in bazı yönlerden geleneksel nadir metallerin bile ötesine geçmesini sağlamaktadır. Önemli bir nokta, özel anahtar kaybı gibi nedenlerden dolayı şu anda yaklaşık 3.7 milyon Bitcoin'in (dolaşımın %20'si) kalıcı olarak kaybolduğunun düşünülmesidir; bu da kalan Bitcoin'in kıtlık değerini daha da artırmaktadır.

Ancak, Bitcoin piyasası bazı zorluklarla da karşı karşıya. Dağıtık ve anonim özellikleri nedeniyle, Bitcoin piyasası oldukça dalgalı ve geleneksel finansal piyasalardaki kesinti mekanizmaları gibi düzenleme araçlarından yoksundur. Aynı zamanda, ana akım finansal kurumların Bitcoin'e yönelik tutumları hala büyük farklılıklar göstermekte, şiddetli karşıtlıktan aşırı desteklemeye kadar değişmektedir.

Yine de, Bitcoin tam 12 yıldır gerçek anlamda var ve zaman en iyi testtir. Dışsal faktörler Bitcoin üzerinde büyük etkilere sahip olabilir, ancak bu etkilerin Bitcoin'in değerini vurgulama olasılığı daha yüksektir, varlığını belirleme olasılığından ziyade. Bitcoin'in geleceği hala pek çok olasılıkla dolu ve buna sürekli dikkat etmemiz ve düşünmemiz gerekiyor.